Meme Kanseri

Kadınlarda meme başlıca süt salgısının yapıldığı beze dokusu, yağ dokusu ve bu dokuları destekleyen bağ̆ dokusundan oluşur. Süt salgısını oluşturan kısım, sütün meme ucuna taşınmasını sağlayan süt kanalları (duktuslar) ve bu kanalların ucunda asıl olarak süt salgılayan hücrelerin bulunduğu süt bezi lobulusundan oluşur. Süt bezi lobulusunda bebeğin doğumunu takiben süt salgılanmaya başlar. Bebeğin emmesiyle birlikte anne sütü süt kanallarından meme başına doğru akar. Meme kanseri ile ilgili tüm detaylara yazının devamında ulaşabilir, sorularınız için bizlere yorum bırakabilirsiniz.

meme kanseri belirtileri

Meme Kanserinin Görülme Sıklığı Nedir?

Bütün dünyada, kadınlarda en sık görülen ve en sık ölüme neden olan kanser türü meme kanseridir. Meme kanseri nadir de olsa erkeklerde de görülebilir. Tüm dünyada 2018 yılı için 2.1 milyon yeni meme kanseri vakasının tespit edilmesi beklenmektedir. Kadınlarda görülen her dört kanser vakasından biri meme kanseridir.

Her ne kadar, meme kanseri riski 50 yaş üzerinde büyük ölçüde artmaktaysa da daha genç yaştaki kadınlarda da meme kanseri görülebilir. Meme kanserine yakalananların %20’si 50 yaşın altındaki kadınlardır.

Meme Kanserinin Belirtileri Neler Olabilir?

  • Memede şekil değişikliği,
  • Memelerde simetrinin bozulması
  • Meme ve/ veya koltuk altında nodül oluşumu,
  • Nodüllerde sertlik, düzensizlik, deri veya kasa tutunma,
  • Meme derisinin derinde bir yerlere iple bağlı olma hissi,
  • Deri veya meme başı çöküntüsü,
  • Meme yüzeyinde damarlarda genişleme,
  • Memede yara veya ülserleşme
  • Meme başı çevresinde kaşıntı, kızarıklık, deri soyulması
  • Memede ödem veya portakal kabuğu görünümü,
  • Meme başından kanlı ve/veya irinli akıntı.

Sayılan belirtilerin çoğu ilerlemiş dönemdeki kanser vakalarında görülür. Oysa çoğunlukla meme tümörlerin hastaların elle kedi kendilerini muayenesi sırasında fark edilen bir kitle nedeniyle doktora müracaat etmeleriyle tanı konulur.

Meme dokusunda tespit edilen kitlelerin bir çoğu iyi huylu kitlelerdir. Buna rağmen meme dokusunda bir kitlenin tespiti durumunda öncelikle tanı amacıyla gerekli detaylı incelemeler yapılmalı, gerekirse biyopsi yapılarak kitlenin iyi veya kötü huylu olduğunun ayrımı yapılmalıdır. İyi huylu tümörlerde takip yeterli olabilirken, kötü huylu kanserlerde zaman geçirmeksizin uygun tedavilere başlanmalıdır.

Tümerlerin elle muayenede tespit edilebilmesi için belli bir büyüklüğe ulaşması gerekir. Genel bir yaklaşım olarak iki milimetre büyüklüğe ulaşmış bir kötü huylu tümörün başka organlara metastaz yapmış olma ihtimali %20’dir. Bu nedenle ele gelecek kadar büyümüş olan bir meme tümörünün metastaz yapma ihtimali yüksektir. Bu ihtimali düşürmek için 40 yaşından sonra bayanların belirli aralıklarla meme kanseri için hassas yöntemlerle yapılan taramadan geçirilmesi gerekir.

meme kanseri evreleri

Teşhis ve İncelemeler

Meme kanserinin teşhisi en fazla bayanların kendi kendilerini elle muayenesi ile tespit ettikleri kitlelerin detaylı incelemesi ile konulur. Elle muayeneden sonra meme kanserinin tanısında en fazla iki yöntem kullanılır: bunlar meme röntgeni yani “mamografi” ve tespit edilen kitleden doku örneği alınması yani “biyopsi”dir.

Mamografide yönteminde her iki memenin röntgen filmi çekilir. Röntgen filmi ile memedeki kitlenin büyüklüğü, kenarları, sayısı ve  çevre dokularla ilişkisi değerlendirilir. Biyopsi yönteminde ise tespit edilen kitleden bir iğne ya da özel bir delme aparatı yardımıyla bir parça alınır, daha sonra patologlar tarafından mikroskopla bu doku parçasında kanser hücrelerinin olup olmadığı araştırılır. Ayrıca, memeler, koltuk altı dokuları ve iç organlar ultrason yöntemiyle incelenerek kitlenin durumu hakkında bilgi edinilebilir.

Kanserin meme dokusundaki yayılımı ve meme dışındaki organlara metastazlarının tespiti için duruma göre daha başka görüntüleme teknikleri de kullanılır. Örneğin Manyetik Rezonans (MR) görüntüleme ya da kemik dokusundaki yayılımları tespit için radyoaktif izotopların kullanıldığı Sintigrafi yapılabilir. Günümüzde kanserin uzak organlara metastazlarının tespiti ve evrelenmesi için yaygın olarak Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) kullanılmaktadır.

Meme Kanseri Evreleri :  

Kanser uluslararası TNM sistemine göre evrelendirilir. Buna göre tümörün köken aldığı organ içindeki büyüklüğü veya yayılması (“tumor”un T’si), kanserin lenf düğümlerine yayılma derecesi (“lymph node”un N’si) ve kanserin köken aldığı organ dışındaki organlara yayılma (“metastasis”in M’si) dereceleri kısaca ifade edilmiş olur.  değerlendirilerek hastalık şöyle sınıflandırılır:

T (Primer Tümörün büyüklüğü)

Tx: Primer tümör değerlendirilemiyor.

T0: Primer tümör bulgusu yok.

Tis: Karsinoma in situ.

    • Tis (DCIS): Duktal karsinom in situ.
    • Tis (LCIS): Lobüler karsinom in situ.
    • Tis (Paget's): Memenin Paget hastalığı (kitle olmaksızın).

T1: Tümör ≤ 20 mm.

    • T1mic: ≤ 1 mm.
    • T1a: >1 mm, ≤ 5 mm.
    • T1b: >5 mm, ≤ 10 mm.
    • T1c: >10 mm, ≤ 20 mm.

T2: >20 mm, ≤ 50 mm.

T3: >50 mm.

T4: Göğüs duvarı veya meme cildi içinde büyüyen inflamatuvar göğüs kanseri dahil her boyuttaki tümör.

T4a: Göğüs (toraks) duvarında kaburgalar ve interkostal kaslara invazyon. Sadece pectoral kaslara invazyon bu katagoriye girmez.

    • T4b: Meme cildinde ülserasyon veya satellit nodüller veya bölgesel portakal kabuğu görünümü.
    • T4c: T4a+T4b.
    • T4d: İnflamatuar meme karsinomu.

meme kanseri teşhisi

Klinik N (Klinik Lenf Nodu Metastazı)

Nx: Primer tümör değerlendirilemiyor.

N0: Lenf nodu metastazı yok.

N1: Hareketli ipsilateral, level I-II lenf nodu.

N2: Fikse ya da birleşmeye eğilimli (konglomere) level I-II lenf nodu veya internal mammarian lenf nodları

    • N2a: Fikse ya da konglomere level I-II lenf nodu.
    • N2b: İnternal mammarian lenf nodları (aksillada met yok).

N3: İpsilateral infraklavikular lenf nodu (level III) veya internal mammarian lenf nodu + level I-II aksiller lenf nodu veya, supraklavikular lenf nodu tutulumu.

    • N3a: İpsilateral infraklavikular lenf nodu (level III) metastazı
    • N3b: İnternal mammarian lenf nodu + level I-II aksiller lenf nodu metastazı
    • N3c: Supraklavikular lenf nodu tutulumu

M (Meme dışına, uzak organlara Metastaz)

MX: Uzak metastaz araştırılmamış

M0: Uzak metastaz yok

M1: Uzak metastaz var

Meme kanserinde T N M evrelemesi

Evre 0 Tis N0 M0
Evre I T1 N0 M0
Evre IIA T0 N1 M0
T1 N1 M0
T2 N0 M0
Evre IIB T2 N1 M0
T3 N0 M0
Evre IIIA T0 N2 M0
T1 N2 M0
T2 N2 M0
T3 N1 M0
T3 N2 M0
Evre IIIB T4 N0 M0
T4 N1 M0
T4 N2 M0
Evre IIIC Bütün T’ler N3 M0
Evre IV Bütün T’ler Bütün N’ler M1

 

Meme Kanseri Tedavisi :

Bayanlarda meme kanserinin kesin teşhisinin konulmasından sonra, ne tür bir tedavi uygulanacağını belirleyen çeşitli faktörler vardır. Tümörün patolojik özellikleri, hangi evrede olduğu, hastanın yaşı ve varsa diğer hastalıkları tedavi seçeneğinin belirlenmesinde önemlidir. Hastanın menopoz öncesi veya sonrası dönemde olması uygulanacak tedavi yaklaşımını değiştirebilir.

Meme kanseri tedavisi erken tanı konulan vakalarda genellikle cerrahi tedavi ile başlar, bunu kemoterapi ve radyoterapi takip eder. Kanser hücrelerinizin testleri hastanın ek tedavilerden faydalanabileceğinizi ortaya çıkarsa, diğer tedaviler kullanılabilir. Modern tıbbın sunduğu bu tedavi seçeneklerine rağmen tedavide başarı şansı sınırlıdır. Bu nedenle, son yıllarda tedavide bütüncül bakış anlayışı doğmuş ve klasik cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi yaklaşımlarına fitoterapi, homeopati, ozon, gibi destek tedavileri eklenmiştir. Destek tedavilerinin her ne kadar bilimsel yayınlar anlamında eksikleri olsa da uygulanan hastalarda tedavideki başarıyı artırdığı gözlenmektedir. Ayrıca uygulanan destek tedavileri çoğunlukla kemoterapi ilaçları ve radyoterapiye göre yan etkileri yok denecek kadar azdır.

Cerrahi Tedavi :

Hastanın ameliyat edilmesi hastanın uygun olması durumunda ilk tercih edilen yöntemdir. Yapılan ameliyat “mastektomi” olarak bilinen meme dokusunun alınmasıdır.  Enflamatuar meme kanseri vakalarında en sık kullanılan prosedür, tüm memeyi ve birkaç yakın lenf nodunun alınması şeklinde uygulanan modifiye radikal mastektomidir. Özellikle koltuk altı lenf nodları kanser belirtileri açısından gözden geçirilir.

Ameliyat öncesinde kanseri küçültmek için kemoterapi ve/veya radyoterapi kullanılabilir. Neoadjuvan tedavi olarak bilinen bu yöntemle kanser kitlesi küçültülerek cerrahinin başarı şansı artırılmış olur.

Kemoterapi :

Kemoterapide kullanılan ilaçlar sık bölünerek çoğalan kanser hücrelerini öldürmek için kullanılan kimyasallardır. Kemoterapi ilaçları damardan veya ağızdan kullanılan ilaçlardan oluşur. Gerektiğinde her iki yoldan birlikte kombine olarak kullanılabilirler.

Enflamatuar meme kanseri için genellikle kemoterapi cerrahiden önce kullanılır. Kemoterapi ameliyat sonrası muhtemel kalan kanser hücrelerini öldürmek veya tekrar oluşma ihtimalini azaltmak için verilebilir.

Radyoterapi :

Radyasyon tedavisi, kanser hücrelerini öldürmek için X-ışınları ve protonlar gibi yüksek enerjili ışınları kullanır. Kanser dokusuna odaklanan cihazlardan verilen ışınlarla kanser hücreleri öldürülmeye çalışılır.

Radyasyon tedavisi, kemoterapi ve ameliyattan sonra, göğsünüzün etrafında ve kolunuzun altında kalabilecek herhangi bir kanser hücresini öldürmek için kullanılabilir. Radyoterapi ameliyat öncesinde tümör dokusunun küçültülmesi için de kullanılır. Bu durum cerrahinin başarısını artırabilir.

Hedefli Terapi :

Hedefe yönelik tedaviler, kanser hücrelerinin özel zayıflıklarına odaklanarak kanseri öldürmeyi hedefler. Belirli bir genetik mutasyonu olan inflamatuar meme kanseri hücreleri için, antikor niteliğindeki özel ilaçlar tedavi seçeneği olabilir. Bu ilaçlar, bazı iltihaplı meme kanseri hücrelerinin büyümesine ve hayatta kalmasına yardımcı olan HER2 adı verilen bir proteini hedefler. İnflamatuar meme kanseri hücrelerinizde HER2 fazlalığı varsa, antikor niteliğindeki ilaçlar bu proteinin bloke olmasına ve kanser hücrelerinin ölmesine yardımcı olabilir. Bu ilaçlar klasik kemoterapi uygulamaları ile kombine edilebilir.

Hormon Tedavisi :

İnflamatuar meme kanseri hormonlara duyarlıysa, tedaviye hormonlar eklenebilir.

Hormon tedavisinde, hormonların kanser hücrelerine bağlanmasını engelleyen ilaçlar kullanılır. Tamoksifen, seçici östrojen reseptör modülatörü (SERM) olarak adlandırılan bir ilaç türüdür. SERM'ler, vücutta bulunan herhangi bir östrojenin, kanser hücreleri üzerindeki östrojen reseptörüne bağlanmasını önleyerek, tümörlerin büyümesini yavaşlatır. Tamoksifen hem menopoz öncesi hem de postmenopozal kadınlarda kullanılabilir.

Vücudun menopozdan sonra östrojen yapmasını engelleyen ilaçlarda meme kanser tedavisinde hormonların etkisini bloke etmek için kullanılabilir. Aromataz inhibitörleri olarak adlandırılan bu ilaçlar, vücuttaki androjenleri östrojene dönüştüren bir enzimin etkisini bloke eder. Bu ilaçlar sadece postmenopozal kadınlarda etkilidir.

Kansere Yenilmeyin

Kanser vakalarında modern tıbbın yanında, bireylere özel fitoterapi ve homeopati gibi tamalayıcı uygulamalar ile tedaviye olumlu katkılar sağlanabilmektedir.
RANDEVU AL
× WhatsApp
linkedin facebook pinterest youtube rss twitter instagram facebook-blank rss-blank linkedin-blank pinterest youtube twitter instagram