Tiroit Kanseri Tedavisi

Tiroit kanseri tedavisi nasıl olmalıdır ve tiroit kanseri belirtileri nelerdir, tiroit kanseri nasıl önlenir, tiroit kanseri tedavisi için kanser destek tedavisi uygulamaları nasıl yapılmaktadır?

Tiroit, endokrin (iç salgı bezleri) sistemin bir parçası olan küçük bir bezdir. Boynun ön tarafında gırtlağın hemen altında yer alır. Trakea (nefes borusu)’nın her iki tarafına yerleşmiş iki lobdan oluşur. Loblar, önden isthmus adı verilen bir doku parçası ile birbirine bağlanır.

Tiroit dokusu temel olarak iki tür hücre içerir: Foliküler hücreler ve C hücreleri. Her iki grup hücre tipi de farklı türde hormonlar salgılarlar.

Hücreler tamamen değiştiğinde veya durduklarında hipotiroitizm, hipertiroitizm, tiroit nodülleri veya tiroitit gibi iyi huylu klinik durumlar ortaya çıkabilir. Aynı zamanda, bu değişiklikler tiroit kanserinin de bir belirtisi olabilir. Tüm tiroit kanserlerinin en sık görülen tipi papiller tiroit kanseridir (% 70). Foliküler tiroit karsinomuda sık görülür. Ama en az görülen tür anaplastik tiroit kanseridir. Medüller tiroit karsinomu, C hücrelerinde başlayan başka bir tiroit kanseri türüdür.

Tiroit Kanseri Kimlerde Görülür?

Tiroit kanserleri genellikle ağrısız, elle palpe edilebilen, sert nodüller olarak kendini gösterir. Hastalar veya doktorlar, boyundaki rutin elle muayene (palpasyon) sırasında bu nodüllerin çoğunu yakalayabilirler. Ultrasonla yapılan taramalarda toplumun % 19-67'sinde tiroit nodülleri görülmektedir. Soliter (sert kitle) tiroit nodüllerinin ancak % 5-10'u malign (kötü huylu tümör)’dir. Tersten ifade edilirse, tiroit nodüllerinin %90-95’i iyi huylu (benign) nodüllerdir, kanser değildir.

Troid nodüllerinde 30 yaşın altındaki ve 60 yaşın üstündeki hastalarda malign (kanser) olma ihtimali artar.  Tiroit kanseri erkeklerde daha fazla görülür.  Bir nodülün hızlı büyümesi maligniteye işaret edebilir. Sert ve sabit, çevre dokuya tutunan nodüllerin malign olma ihtimali daha yüksektir. Boyundaki lenf bezlerine kanserlerin metastazları nedeniyle dikkat edilmelidir. Malign tiroit nodülleri genellikle ağrısızdır.

Ses kısıklığı rekürren laringeal sinir ve ses tellerinin felcini düşündürür. Yutma güçlüğü (disfaji) kanserin yemek borusunu sıkıştırmasının belirtisi olabilir. Sıcağa tahammülsüzlük ve çarpıntılar tiroit hormonlarının salınımını artıran nodülleri akla getirir. Medüller karsinom, multipl endokrin neoplazilerin bir parçası olarak ortaya çıkabilir. Ailesinde tiroit kanserli birey bulunan kişilerde kanser gelişme olasılığı daha yüksektir.

Soliter Tiroit Nodülünde Tanı Yöntemleri :

Tiroit nodüllerinde benign - malign (iyi huylu – kötü huylu) nodüllerin ayırt edilmesi önemlidir. Bu ayırım hastalarda ameliyat veya takip kararı verilmesini sağlayacaktır. Tiroit nodüllerinin değerlendirilmesinde hasta hikayesi yanında fizik muayene, kan tetkikleri, görüntüleme yöntemleri ve ince iğne aspirasyon biyopsisi (İİAB) yapılmaktadır.

Görüntüleme Yöntemleri :

Tiroit kanserinin değerlendirilmesinde ultrasonografi en önemli görüntüleme yöntemidir ve ameliyat öncesinde primer tümör ve ilişkili tüm boyun bölgesi lenf bezlerini değerlendirmek için rutin olarak kullanılmaktadır. Pozitif lenf nodları, boyut, şekil, ekojenite, damarlanma, hiler mimarinin kaybı ve kalsifikasyonların varlığına bağlı olarak normal düğümlerden ayırt edilebilir.

Şüpheli lenf nodlarının ultrasonografik kılavuzluğunda ince iğne aspirasyonu cerrahinin derecesine rehberlik etmek için yararlı olabilir. Manyetik rezonans (MR) ile bilgisayarlı tomografi (BT), tümör invazyonu ve hacmi, lenf nodlarının yerleşimi hakkında daha iyi bilgiler verecektir.  Ayrıca, Pozitron emisyon tomografisi (PET) kanserin yayılımını belirlemek ve evrelemek için kullanılmaktadır.

İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi (İİAB) :

Tiroit nodüllerini değerlendirmede en önemli tanı aracıdır ve ilk müdahale olmalıdır. Teknik, ucuz, kolay ve komplikasyon riski düşük bir işlemdir. İİAB yanlış negatif veya yanlış pozitif sonuçlar verebilir.  Ultrason rehberliğinde yapılan İİAB doğru tanı konulması ihtimalini artıracaktır.

İİAB'nin komplikasyonları azdır ve genellikle küçüktür. En sık görülen komplikasyonlar minör hematom, ekimoz ve lokal rahatsızlıktır. Klinik olarak anlamlı hematom ve aşırı derecede şişme nadirdir. Nefes borusu, atardamar ve  toplar damarların yanlışlıkla delinmesi klinik olarak önemli sorunlar değildir ve lokal basınç uygulamasıyla çözülebilirler.

Laboratuvar Değerlendirme :

Kanda tiroit stimulan hormon (TSH) seviyesi hipertiroitizm veya hipotiroitizm için oldukça hassas bir ölçüdür. Tiroit nodüllerinin değerlendirilmesinde duyarlı bir TSH analizi yararlıdır. Düşük serum TSH değeri, genellikle iyi huylu olan, otonom işlevli bir nodülü düşündürür. Bununla birlikte, kötü ya da yüksek TSH seviyelerinde malign hastalık göz ardı edilemez.

Diğer çalışmalarda genellikle tiroit fonksiyon testleri gerekli değildir. Serum tiroglobulin seviyesi benign tiroit hastalıklarının çoğunda yükseldiği için tanıya yardımcı olmaz.

Yükselmiş serum kalsitonin seviyeleri medüller tiroit kanserini düşündürür. Bununla birlikte, Medüller tiroit kanserinde tedavi edilen hastaları izlemek için kalsitonin ve daha duyarlı pentagastrin ile uyarılan kalsitonin tümör belirteci olarak kullanılmaktadır. Genel olarak Medüller tiroit kanserinin görülme sıklığının düşük olması nedeniyle, serum kalsitonin seviyesinin ölçülmesi tiroit nodüllerinin tanısında maliyet etkin olmaması nedeniyle tarama amaçlı kullanılmamaktadır

Tiroit Kanseri Nedenleri ve Semptomları

Diğer kanserler ileri yaşlarda görülürken, tiroit kanseri genellikle genç yaşlarda sık görülür; özellikle 15 - 29 yaşları arasında sıktır. Ayrıca 60 yaşından sonrada malign tiroit kanseri riski artmaktadır.

Tiroit Kanseri İçin Risk Faktörleri Şunlardır :

  • İyonlaştırıcı radyasyona maruz kalma
  • Tiroitde benign durumların bulunması
  • Ailede medüller tiroit kanseri öyküsünün bulunması
  • Obezite
  • Genetik faktörler
  • Yetersiz iyot tüketimi
  • Yetersiz sebze tüketimi
  • Yüksek TSH seviyesi
  • Kadınlarda üreme ve hormonal faktörler
  • Alkol tüketimi
  • Tütün kullanımı

Tiroit Kanseri Belirtileri Şunlardır :

  • Boynun önünde yumru veya kütle
  • Ses kısıklığı
  • Yutma güçlüğü
  • Boyunda veya lenf düğümlerinde şişme
  • Solunum zorluğu
  • Boynun önünde ağrı
  • Enfeksiyona bağlı olmayan boğaz ağrısı.

Tiroit Kanseri Kimlerde Görülür?

Tiroit kanseri kadınlarda erkeklerden üç kat daha fazla görülür. Her yaşta ortaya çıkabilir, ancak 30 yaşın altında ve 60 yaşın üstünde görülen tümörlerin malign olma ihtimali daha yüksektir.

Tiroit Kanserlerinde Prognoz (Akıbet) :

Tiroit kanseri olan kişilerde prognoz hastanın tıbbi geçmişi, tiroit kanserinin türü, evresi ve seçilen tedaviler gibi birçok faktörle yakından ilişkilidir.

Papiller tiroit kanseri için 5 Yıllık Sağ Kalım Oranları :

  • Evre I de % 100
  • Evre II de % 100
  • Evre III de % 93
  • Evre IV de % 51’dir.

Foliküler Tiroit Kanseri İçin 5 Yıllık Sağ Kalım Oranları :

  • Evre I de % 100
  • Evre II de % 100
  • Evre III de % 71
  • Evre IV de % 50’dir.

Medüller Tiroit Kanseri İçin 5 Yıllık Sağ Kalım Oranları :

  • Evre I de % 100
  • Evre II de % 98
  • Evre III de % 81
  • Evre IV de % 28’dir.

Anaplastik Tiroit Kanseri İçin 5 Yıllık Sağ Kalım Oranları :

Anaplastik tiroit kanserinde tanıdan sonraki bütün durumlar Evre IV olarak değerlendirilir.

  • Evre IV de % 7’dir.

Tiroit Kanserleri Tedavi Seçenekleri :

  • Cerrahi
  • Radyoaktif iyot tedavisi
  • Kemoterapi
  • Hormonal tedavi
  • Radyoterapi
  • Biyolojik terapi
  • ve takip

tiroit kanseri tedavisi için uygulanan yöntemlerdir.

Kanser Destek Tedavileri :

Anaplastik tip hariç, tiroit kanserlerinde 5 yıllık sağ kalım oranları diğer kanser tiplerine göre yüksektir. Bu nedenle, tanıdan sonra ameliyat gibi invaziv ve yan etki potansiyeli bulunan tedavi seçeneklerinden önce, yan etki potansiyeli çok düşük olan kanser destek tedavilerine şans verilmesi önemlidir. Kanser destek tedavileri ile olumlu cevap alma potansiyeli yüksektir.

Fitoterapi :

Tiroit kanseri tedavisi için kullanılan yöntemlerden biri de fitoterapidir. Bitkilerin kendisi veya bitkilerden elde edilen ürünlerle yapılan tedaviler fitoterapi başlığı altında incelenmektedir. Antikanser etkinliği olan ve özel yöntemlerle hazırlanan bitkisel ürünler bazı kanser tiplerinde tamamen iyileşmeye varan olumlu katkılarda bulunmaktadırlar. Karaciğer ve böbrek fonksiyonları normal olan bireylerde antikanser etkili bitkisel ürünler güvenle kullanılabilirler.

Fitoterapide kullanılan ürünler özellikle bağışıklık sistemini güçlendirerek kanser hücreleriyle mücadele edebilir duruma getirmektedirler. Ayrıca bazı fitoterapötikler kanser hücrelerinin içine girerek bir Truva atı gibi fonksiyon görmektedirler. Ayrıca fitoterapötikler kanser hücrelerinin metastaz kabiliyetlerini kısıtlayabilmektedirler. Diğer taraftan bitkilerdeki bazı maddeler kanser hücrelerinde azalan veya yok olan apopitotik ölüm mekanizmasını yeniden başlatabilirler. Yavaş seyirli olmaları nedeniyle özellikle tiroit kanserlerinde denemeye değer bir tedavi yaklaşımıdır.

Homeopati :

Tiroit kanseri tedavisi için kullanılan yöntemlerden bir diğeri de homeopatidir.  Homeopati Almanya kökenli bir tedavi yöntemidir. Benzeri benzerle tedavi etme ilkesine göre hareket eder, enerji tıbbı içerisinde değerlendirilir. Her hastaya özel ilaç seçmeye olanak tanır. İlaçları dil altında eritilerek veya sıvı olarak hazırlanıp tekniğine göre içilerek kullanılır. Yan etki içermeyen tedavi ajanlarıdır. Homeopatide insan fiziksel beden, bilinç ve ruh bileşiminden oluşan bir varlıktır. Tedavide her üç katman birlikte tedavi edilir. Kaybolan sağlıklı denge hali yeniden oluşturulmaya çalışılır. Son derece zahmetsiz bir tedavi yaklaşımıdır. Vücuda zarar verecek hiç bir girişimsel uygulama yapılmaz. İnsanı bir bütün olarak tedavi etmeye çalışan holistik bir yaklaşımdır

Biofeedback Uygulamaları :

Kainatta her maddenin kendine ait bir rezonansı (titreşimi) vardır. Maddenin rezonansına bağlı olarak dışarı yaydığı bir enerji vardır. Maddelerin yaydığı rezonans hassas sistemler aracılığıyla ölçülebilir. Her bir biyolojik maddenin yaydığı biorezonanslarda oluşan bozulmalar özel sistemlerle ters çevrilerek tekrar biyolojik ortamlara verilerek bozulmalar düzeltilebilir. Vücuda yabancı maddelerin tam ters rezonansları verilerek sıfırlama yapılabilir. Böylece, biyolojik yapıların bu maddelere alerjilerde olduğu gibi olumsuz cevap vermeleri önlenebilir.

Rife Frekans (RF) Jeneratörü ile uygulanan frekanslar kanser hücrelerinin bölünme hızını yavaşlatıp, apopitotik ölümlerini artırabilir. Ayrıca Rife Frekansları kanser hücrelerini yeniden sağlıklı normal hücrelere döndürebilmektedir. Kanser hücresinin yeniden sağlıklı hücrelere dönmesi kanserin türü ve differansiasyon derecesiyle ilişkilidir. Rife Frekansları özellikle ileri dönem hastalarda destek tedavisinde ilk tercih olarak kullanılabilirler.

Yüksek RF frekans jeneratörü, hücreleri normalize etmek, uyarmak ve enerji vermek, lenfatik sistemi pompalamak, koordineli bir rezonans yoluyla birçok mikrobu öldürmek ve nitrik oksit salınımını artırmak için tasarlanmıştır ve bir çok farklı amaçla kullanılabilmektedir. RF’nin önemli bir özelliği inflamasyona neden olmamasıdır.

Kanser destek tedavisinde RF kullanımı, kanserin semptomları ile değil, kanserin “temel nedeni” ile ilgilenir.

Detoks Uygulamaları :

Tiroit kanseri tedavisi için detoks uygulamaları tedavide önemli bir yet tutmaktadır. Kanser hücrelerinin oluşumunda dokulardaki mikro çevrenin değişimi; biriken ağır metaller; bakteri, virüs, mantar ve parazit enfeksiyonları; dokularda Ph değişimi; beslenme alışkanlıkları gibi faktörlerin kollektif etkisi bulunmaktadır. Kanser hastalarında detoks uygulamalarıyla ağır metallerin dokudan uzaklaştırılması, Ph regülasyonunun sağlanması, kronik inflamasyonun önlenmesi gibi genel koruyucu yaklaşımlar tedaviye olumlu katkılar sağlamaktadır. Özellikle kanser hastasının bağışıklık sisteminin kanser hücreleriyle başa çıkabilme kabiliyetini artırmaktadır.

Egzersiz :

Kanser hastalarında egzersiz uygulamaları hastanın direncini artırmakta ve immün cevaplarını güçlendirmektedir. Bir çok çalışmada aktif hayat tarzı olan veya egzersiz yapan hastaların diğerlerinden daha fazla yaşadıkları gösterilmiştir.

Beslenme Düzenlenmesi :

Kanser hücreleri normal hücrelerden en az 15 kat daha fazla şeker kullanırlar. Bu nedenle erken dönem kanser hastalarında karbonhidrat tüketiminin kısıtlanması faydalıdır. Ancak, ileri dönem kanserlerde durum tam tersidir. Çünkü büyüyen kanser kitlesi dolaşımdaki şekerin büyük kısmını kullandığından diğer normal hücreler şeker ve diğer gıdalar için yoksunluk yaşamaya başlarlar. Bu durumda sağlıklı hücrelerin beslenmesini sağlayabilmek için vücuda giren gıdaların uygun şekilde artırılması gerekir. Beslenmenin karbonhidrat dışı kaynaklarla kompanse edilmesi gerekir.

Her insanın vücudunda kanser hücreleri vardır ve her zaman yeni kanser hücreleri de oluşmaktadır. Fakat çoğu insanın bağışıklık sistemi kanser hücrelerini oluştukları kadar hızlı bir şekilde öldürebilmektedir. Kanser hastalarında bu durum kanser hücrelerinin lehine döner ve bağışıklık sistemi oluşan kanser hücrelerini yok edememeye başlar. Sonuçta kanser kitlesi oluşur. Fakat bağışıklık sistemi neden zayıf düşer? ya da neden kanser hücresinin oluşum hızı artar? Bunun nedeni, sağlıklı hücrelerin içine girip onların genetik materyallerini etkileyerek bölünme hızını artırabilen mikroorganizmalarda yatıyor olabilir. Ek olarak, bu mikroorganizmalar mikotoksinler olarak adlandırılan yüksek oranda asidik atık ürünleri salgılar. Bu atıklar organları zayıflatır ve zayıf organlar kanser hücrelerini yok edemeyen zayıf bir bağışıklık sistemine yol açar.

Tiroit Kanser Nasıl Önlenir

Tiroit kanseri tedavisinde kanser teşhisi konan çoğu hastada bilinen bir risk faktörü bulunmamaktadır. Bu nedenle tiroit kanseri için önlem almakta zordur. Bilinen en önemli risk faktörü radyasyona maruz kalmaktadır. Bu nedenle radyasyon maruziyetinin önlenmesi en kritik korunma yöntemidir.

Tiroit Kanserinden Korunmak İçin Genel Önlemler :

  • Sigara içmeyin.
  • Meyve, sebze ve tam tahıllardan zengin ve doymuş yağ oranı düşük bir diyet yapın.
  • Düzenli egzersiz yapın.
  • Kilo verin.
  • Tansiyonunuzu kontrol edin.
  • Alkol kullanmayın.
  • Yeterli ve düzenli uyuyun.
  • Hijyen kurallarına uyun.
  • Düzenli tıbbi tarama testlerinizi yaptırın.

Kansere Yenilmeyin

Kanser vakalarında modern tıbbın yanında, bireylere özel fitoterapi ve homeopati gibi tamalayıcı uygulamalar ile tedaviye olumlu katkılar sağlanabilmektedir.
RANDEVU AL
× WhatsApp
linkedin facebook pinterest youtube rss twitter instagram facebook-blank rss-blank linkedin-blank pinterest youtube twitter instagram